1. Luanda
Luanda, Angola'nın ekonomik ve politik merkezidir (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Atlantik kıyısında yer alan Luanda, Angola'nın ekonomik ve politik merkezi olmasının yanı sıra, aynı zamanda Angola'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biridir. Şehir, Portekiz sömürgeciliğinin izleri ile savaş sonrası bir ülkenin güçlü yeniden doğuşunun bir karışımı olan geçmiş ve bugünün tuhaf bir karışımıdır.
Luanda'nın büyüleyici sahil caddesi Avenida Marginal'de yürüyüş yapan ziyaretçiler, saçlarında tuzlu esintiyi hissedebilir, yüzlerce yıllık Angola tarihine tanıklık etmiş São Miguel Kalesi veya Nazaré Katedrali gibi antik yapılara hayran kalabilirler. Geceleri Luanda ışıltılı bir gece elbisesi giyer ve sahil boyunca uzanan bar ve restoranlar, Angola'nın ruhunu yansıtan kizomba ve semba müzikleriyle yankılanır.
Luanda sadece tarihiyle değil, denizi yeşim taşı kadar mavi, kumu ipek kadar beyaz olan Ilha do Cabo gibi şiirsel plajlarıyla da ünlüdür. Burası, hareketli bir şehrin kalbinde size huzur veren Angola turistik yerlerinden biridir.
2. Kalandula Şelalesi
Kalandula, Angola'nın doğal bir şaheseridir (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Victoria Şelaleleri veya Iguazu Şelaleleri'nin görkemli güzelliğine hayran kaldıysanız, Angola'nın doğal bir şaheseri olan Kalandula sizi unutulmaz kılacaktır. Malanje eyaletinde bulunan Kalandula Şelalesi, 100 metreden yüksek ve 400 metreden uzun yapısıyla Afrika'nın en büyük şelalelerinden biridir ve derin yeşil ormanın ortasında beyaz köpükler saçar.
Akan suyun sesi, ziyaretçilerin ruhlarının arındığını hissettiren bir orman senfonisi gibidir. Güneş ışığı suya vurarak ışıltılı gökkuşakları oluşturduğunda, Kalandula aniden ormanın ortasında dans eden zarif bir periye dönüşür.
Angola'nın bu turistik yeri, yalnızca kamera lensi için muhteşem görüntüler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda huzuru, vahşi doğayı ve doğanın bütününü sevenler için de mükemmel bir yer.
3. Kissama Milli Parkı
Kissama Milli Parkı, vahşi doğayı deneyimlemek isteyenler için ideal bir destinasyondur (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Luanda'ya sadece 70 km uzaklıktaki Kissama Milli Parkı, Afrika vahşi doğasını en otantik şekilde deneyimlemek isteyenler için ideal bir destinasyondur. Kenya veya Tanzanya'ya gitmenize gerek kalmadan, Angola'nın kalbinde yapacağınız bir safaride aslanları, filleri, antilopları, zürafaları ve sayısız nadir kuşu görebilirsiniz.
Kissama, biyolojik bir rezervden çok daha fazlasıdır. İnsan ve doğanın umut ve yeniden doğuşun yeni bir bölümünü yazmak için el ele verdiği, savaştan mucizevi bir şekilde kurtulmanın öyküsüdür. Bu nedenle, bu Angola turizm merkezi, hem görkemli hem de insani, özel bir duygusal derinliğe sahiptir.
Güneşin kavurduğu bozkırda bir cipin içinde ağır ağır ilerlerken, bir fil sürüsünün ağır ağır yoldan geçişini izlerken, bazen büyüklüğün gösterişli şeylerde değil, toprağın ve gökyüzünün saf özgünlüğünde yattığını anlayacaksınız.
4. Benguela Sahili
Benguela, Portekiz sömürge döneminde en yoğun ticaret limanlarından biriydi (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Luanda, Angola'nın atan kalbiyse, Benguela da sessiz ve şiirsel bir şarkıdır. Güney Angola'da bulunan Benguela, Portekiz sömürge döneminde en işlek ticaret limanlarından biriydi ve günümüze kadar hâlâ kadim ve nazik güzelliğini koruyor.
Avrupa tarzı, zamanın eskitemediği binalarla çevrili Arnavut kaldırımlı sokaklarda yürürken, kendinizi klasik bir filmin içinde kaybolmuş gibi hissediyorsunuz. Benguela, emekli bir aristokrat kraliçe gibi, huzurlu ve zarif.
Benguela'nın plajları, dünyaca ünlü plajlar kadar hareketli olmasa da, yumuşak bir çekiciliğe sahiptir. Şehrin ana plajı olan Praia Morena, gökyüzü ve suyun yumuşak mor-turuncu bir tonda birleştiği gün batımını izlemek için mükemmel bir yerdir. Bu Angola turistik destinasyonu, sanatçılar, hayalperestler ve anı arayanlar için bir yerdir.
5. Namibe Çölü
Namibya'nın gerçeküstü bir güzelliği var (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Angola denince herkesin aklına çöller gelmez. Ancak efsanevi Namib Çölü'nün bir parçası olan Namibe, ateş kırmızısı kum tepeleri ve tuhaf kaya oluşumları arasında zamanın durmuş gibi göründüğü, gerçeküstü güzelliklerle dolu bir diyardır.
Namibe, sertliğiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Kuru sıcağı ve sürekli esen kumlarıyla, görünüşte misafirperver olmayan bu yerde, uzun ömürlülüğün simgesi olan Welwitschia mirabilis ağacı yüzyıllardır gururla varlığını sürdürüyor. Angola'nın bu turistik yerinin, doğanın güçlü canlılığının ve inanılmaz uyum yeteneğinin bir sembolü olduğunu söylemek abartı olmaz.
Kum tepelerinde deve sırtında yolculuk, ender vahalarda mola verme, yıldızlarla dolu gece gökyüzüne dalma... Namibe, insanları akıntının gürültüsünden uzaklaştırıp, kökenin çağrısını dinlemeye davet ediyor. Burası sadece etkileyici bir Angola turizm merkezi değil, aynı zamanda derin bir içsel keşif yolculuğu.
Dünya turizm haritasındaki yüzlerce bilindik destinasyon arasında Angola, tuhaf bir şarkı gibi görünüyor; ilk başta tereddüt edebilirsiniz, ancak bir kez dinlediğinizde durmak zor olacak. Angola'nın turistik yerleri sadece güzel manzaralar değil, aynı zamanda tarih, doğa ve insanların bir senfonisidir; hepsi bir araya gelerek çok gerçek, çok eşsiz ve çok derin bir dünya yaratır.
Kaynak: https://www.vietravel.com/vn/am-thuc-kham-pha/dia-diem-du-lich-angola-v17352.aspx
Yorum (0)