Ho Chi Minh Şehri Hukuk Üniversitesi, 17 Eylül'de "Günümüz Vietnam'ında yargı sisteminin reformu bağlamında idari davaların çözümü" konulu bir çalıştay düzenledi ve çok sayıda yargıç, avukat ve uzmanın katılımını ve tartışmasını sağladı.

Çalıştayda, Ho Chi Minh City Hukuk Üniversitesi Devlet İdari Hukuk Fakültesi İdari Yargılama Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Dr. Le Viet Son, 2015 tarihli İdari Yargılama Kanunu'na göre, ilk derece yargılama yetkisinin daha önce İlçe Halk Mahkemesi ve İl Halk Mahkemesi arasında bölündüğünü, ancak uygulamada çoğu VAHC davasının İl Halk Mahkemesi'nin yargı yetkisi altında olduğunu belirtti. Bundan böyle, VAHC davalarına ilk derece mahkemesi olarak bakan tek mahkeme Bölge Halk Mahkemesi olduğundan, kabul edilen dava sayısının önemli ölçüde artması bekleniyor.

Yukarıdaki değerlendirmeye katılan Ho Chi Minh Şehri 2. Bölge Halk Mahkemesi Başkan Yardımcısı Sayın Nguyen Ngoc Hieu, 2. Bölge Halk Mahkemesi'nin bölgesel yargı yetkisinin Thu Duc Şehri (eski adıyla) bölgesi olduğunu belirtti. Bu bölge, idari davaların sayısı ve karmaşıklığı açısından Ho Chi Minh Şehri'nin "sıcak noktası" konumundadır. Şu anda 2. Bölge Halk Mahkemesi'nin Thu Thiem kentsel alanıyla ilgili yaklaşık on VAHC davası bulunmakta ve bu davalar birçok zorluk ve sorunla karşı karşıyadır.
Dr. Le Viet Son, mevcut zorlukların çözümü için, mahkeme sektörünün, VAHC için bölgesel Halk Mahkemelerindeki yargılama faaliyetlerinin doğru, objektif ve zamanında olmasını sağlamak amacıyla, eski Yüksek Halk Mahkemeleri ve il Halk Mahkemelerinden gelen yargıçlar aracılığıyla bölgesel Halk Mahkemeleri için yüksek nitelikli yargıç sayısını hızla artırması gerektiğini söyledi.

Dr. Le Viet Son, "Bölgesel Halk Mahkemesi'ndeki hâkimlerin çoğu, daha önce çok fazla idari davanın görülmediği ilçe düzeyindeki Halk Mahkemesi'nden geliyordu. Bu durum, birçok hâkimin idari davaları ele alma konusunda çok az veya hiç deneyimi olmamasına neden oldu ve bu durum, bu tür davalara atandıklarında kolayca kafa karışıklığına ve hatalara yol açabiliyor," diye açıkladı.
Yüksek Halk Mahkemesi Hâkimler Kurulu'nun 2025 tarihli İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun bazı hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Karar Taslağı Hakkındaki Görüşler.
İdari Suçlarda İdari Yargılama Usulü Hakkında Kanun'un 31. maddesinin 2. fıkrasının b bendinde; davacının, davalının yerleşim yeri, işyeri veya iş merkezinin aynı il idari sınırları içinde bulunmaması hâlinde, davaya konu idari karar veya idari işlemin davacının meşru hak ve menfaatlerini doğurduğu, değiştirdiği, sınırladığı veya sona erdirdiği yer mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu, 2015 tarihli İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun önceki hükümlerine kıyasla, yargı yetkisinin belirlenmesinde yeni bir düzenlemedir. Taslak Karar, yargı yetkisinin 3 ölçüte göre belirlenmesini öngörmektedir: idari ihlalin gerçekleştiği yer, idari işlemin yapıldığı yer veya kararın veya idari işlemin konusunun etkilendiği yer. Yukarıdaki ölçütler belirlenemezse, yetkili makam veya kişinin kararı verdiği veya idari işlemi gerçekleştirdiği yer esas alınacaktır.
Uzmanlara göre, bu hüküm, dava edilen devlet kurumu için, bölge Halk Mahkemesi ile aynı ilde bulunması nedeniyle avantajlı, ancak davacı için dezavantajlı. Başka bir ilde ikamet ettiklerinde, uzak mesafelere seyahat etmek zorunda kalıyorlar, bu da masrafları artırıyor ve adalete erişimde engellerle karşılaşıyorlar. Bu durum, davacının meşru hak ve çıkarlarının korunması ilkesine aykırı.
Bu nedenle, Taslak Karar'daki hükümlerin gözden geçirilmesi ve düzeltilmesi gerekmektedir. Yargı yetkisinin yukarıdaki kriterlere göre belirlenememesi durumunda, davacının ikametgahı, işyeri veya merkez ofisine göre belirlenmesine izin verilmelidir. Bu yaklaşım, davacının haklarının daha iyi korunmasına katkıda bulunacak ve Bölge Halk Mahkemesi'nin VAHC yargılama faaliyetlerinde rasyonelliği ve adaleti sağlayacaktır.
Kaynak: https://www.sggp.org.vn/can-tang-cuong-tham-phan-giai-quyet-an-hanh-chinh-o-cac-tand-khu-vuc-post813417.html
Yorum (0)